Koronavirüse karşı en büyük silah olarak görülen aşıyı kabul etmeyenlerin sayısı azımsanamayacak kadar çok. Aşı olmayanlar için ise çeşitli yaptırımların uygulanması gündemde. Aşı olmayanların statlara, sinemaya, konsere, tiyatroya alınmaması planlanıyor.
Ülkemizde 14 Ocak’ta başlayan aşılama uygulaması hızlı bir şekilde devam ediyor. Ancak süreci olumsuz yönde etkileyen tek nokta, aşı karşıtı bir kesimin bulunması oldu.Hürriyet’in haberine göre yaz dönemi boyunca uygulanacak pandemi kuralları, gelişmelere bağlı olarak geliştiriliyor. Bazı illerde dar kapsamlı uygulanan gezici aşı ekibi, özellikle illerin taşralarına ulaşmak için daha yoğun uygulanacak. Aşının ayağa gitmesi konusunda il yönetimleri inisiyatif alacak. Gezici aşı çalışması, sağlık il müdürlükleriyle birlikte yürütülecek. Yaylalar, seralar ve tarlalar için gezici ekipler oluşturulacak.
Cami girişleri ve büyük pazar yerlerine aşı standı kurulabilecek. Tarım işçileri ile büyük yol şantiyelerine de ekip gönderilebilecek.
AŞI OLMAYAN MAÇA, KONSERE GİDEMEYECEK
Aşı kampanyasına ilginin azalmadan sürdürülmesi için farklı mekanizmalar devreye sokulacak. Maske ve mesafe ile kurallara uyulması için denetimler arttırılırken, “pozitif ayrıştırma” uygulanacak. Aşı yaptıranı ödüllendirmek adına maçlara, tiyatroya, sinemaya, konsere aşısı olanların gitmesine ilişkin planlama tartışılıyor. Aşıya en az ilgisi olan 18-35 yaş grubunun sisteme böylece dahil edilebileceği değerlendiriliyor.
ÖNÜMÜZDEKİ ÜÇ AY ÇOK ÖNEMLİ
Yapılan toplantılarda, önümüzdeki üç ay içerisinde en az 15 milyon kişiye daha aşı yapılması gerektiği, bunun sağlanması durumunda sonbahara güvenli girileceği değerlendiriliyor. Aşı kampanyasının başında aşı olanların bir ay sonra ikinci dozlarına sıra geldiğinde günlük aşı sayısının 2 milyon doza çıkması gerektiği, aksi durumda aşılama oranında gerileme olacağı belirtiliyor.
“NORMALLEŞME YANLIŞ ANLAŞILMASIN”
Uzmanlar, toplumsal normalleşmenin yanlış anlaşıldığını, bireysel kuralların devam ettiğinin anımsatılması gerektiği söylüyor: “Maske-mesafe konusunda taviz verilmemeli. Psikolojik olarak sokağa çıkma yasağının olmaması, gece dışarıda kalabilmeyi, kuralsızlık olarak algılamamak gerekir. Sadece toplumsal yaşamda uyulması gereken kurallar gevşedi. Bu nedenle yaz aylarında pandemide müzminleşme yaşanmaması için hem denetimlerin iyi yapılması, hem de kurallara uyulması gerekir.”
